Göçmenlik

Göçmenlerin göç etme motivasyonları ve göç sırasındaki deneyimleri ile sonrasındaki uyum süreçleri büyük ölçüde değişebilir. Ancak, göç, tüm bu farklılıklara rağmen bütün göçmenler için hayatlarının önemli bir olayıdır. Bir bireyin, alıştığı çevreden ayrılıp, yabancı bir ortama girmesi ve bu değişikliğe uyum sağlama çabası, onun ruhsal sıkıntılarla başa çıkma konusunda zorlanmasına sebep olabilir.

Göç, yaşamı tehdit eden bir durum içermese de, travmatik bir deneyim olarak yaşanabilir. Kültür şoku, çeşitli kayıpların yaşanması (statü kaybı, sosyal destek eksikliği, özlem), sınırlanmışlık hissi (yeni kültürün kurallarını ve dili bilmeme) göçmenler arasında kaygı oluşturabilir. Göç eylemi göçmenleri yeni bilişsel, duygusal ve davranışsal deneyimlerle tanıştırır.

Göçmenlik süreci her birey için farklıdır ve psikoterapide bireylerin ihtiyaçlarına göre bir yol izlenir. Psikoterapi, yeni bir kültür ve toplumla uyum sürecini kolaylaştırabilir ve bireylere yeni yaşam koşullarına adapte olmalarında yardımcı olabilir. Göçmenler, kendi kimliklerini ve benliklerini yeniden tanımlamak zorunda kalabilirler. Psikoterapi, bu süreci anlamalarına ve olumlu bir şekilde yönlendirmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, sosyal desteklerinden uzak kalan göç etmiş kişilerde psikoterapi, duygusal destek sağlamakta ve yeni sosyal çevre oluşturma sürecinde faydalı olabilir.